2 Ekim 2015 Cuma

Pijama partisi

Merhabalar

Özbakım ile ilgili gelişim alanına sanki biraz daha az eğiliyorum diye düşünürken ekimin başında bu konuda biraz etkinlikler gerçekleştirmek istedim. Bunu nasıl çocuklar için ilgi çekici ve öğretici hale getiririm sorusunun cevabı pijama partisiydi. 

Çocuklara dün pijama partisi bileti dağıttım (burada sorumluluk alma vardı) ve yarın için pijama partisine bu biletlerle girebileceklerini, unutmamalarını söyledim. Çocuklar çok heyecanlandılar ve mutlu oldular. Nasıl unutmayacakları yönünde kendi başlarına çözüm ürettiler:))

Bugün geldiklerinde ilk iş biletlerini bana vermek oldu:) bilet kontrollerini bir cetvel ve dıt sesi ile gerçekleştirdim:)) 

Sonrasında getirdikleri pijamaları çıkardılar. Önce pijamalarımızı katlama çalışmaları yaptık, sonrasında pijamalarımızı yardımsız giymeye çalıştık. Sonra yatak toplama çalışmaları derken danslı, eğlenceli bir günü bitirdik.

aşamaların tümünde velileri bilgilendirdim ve onlarında bu konuda evde çocuklarını desteklemelerini söyledim. 

Pijama bileti için linke tıklayabilirsiniz:)) 

İyi eğlenceler:)

https://drive.google.com/file/d/0B0KkeX5q4c2MTUpURmwzcVZTVGM/view?usp=sharing



26 Eylül 2015 Cumartesi

Yaka kartı 2

Sevgili Özlem Duran Yıldırım'ın önerdiği benimde üzerinde düzeltmeler yaptığım yaka kartları:)) Öneri için teşekkür ederiz:)) Netlik açısından diğer yaka kartları kadar iyi çözünürlükleri olamayabilir:)

https://drive.google.com/open?id=0B0KkeX5q4c2MTWY2U0QybmFtUk0


20 Eylül 2015 Pazar

Okulda İlk Günüm

Merhabalar

       4. yıldır yaptığım geleneksel:) okulumda ilk günüm çerçevelerim. Okulların açıldığı ilk gün ilk çektiğim fotoğraflarla okulun son haftasında çektiğim fotoğrafları bir araya getirip karne günü velilerime bir sunum hazırlıyorum. Pek duygusal oluyor ne kadar büyüdüklerini görmek:)) Benim içinde çok keyifli oluyor:)

Küçük yaşlar için ilk hafta biraz zor olabilir, malum biraz gözleri yaşlı olabiliyor:) ilk hafta sakinledikleri ilk anda da çekebilirsiniz. 

Bu sefer hazırladıklarım A3 kağıda göre. Yani büyük boy. Önerim biraz sert bir kağıda çıktı almanız yada çıktı alıp pvc ledikten sonra arkasına iki tarafına çocukların rahatlıkla tutacağı ve çerçeveyi dik gösterecek çubuklar yapıştırmanız (Yani çerçeveyi sert tutacak herhangi bir malzeme olabilir) (birşey yapıştırmazsanız  çocuklar ellerine aldığında kağıt katlanıyor)

Ayrıca çıktı aldıktan sonra çerçeve olabilmesi için beyaz kısmını maket bıçağı ile makas ile kesmeniz gerekiyor:)

Yine aynı şekilde dosyaları linklerden bilgisayarınıza indirebilirsiniz.






Kolaylıklar dilerim. 

İyi tatiller

Geçen sene çektiğim bir fotograf


16 Eylül 2015 Çarşamba

İlk gün Yaka kartları

     Merhabalar
     Dönem başında tüm çocuklar birbirine karışır, özellikle yeni öğrencilerse sormayın:)) Ben her yıl değişik etiketler yapıyorum onlar için. Sınıfım için. Bu sene sarı çerçeveliyi kullanacağım. Belki siz farklı renkler kullanmak istersiniz diye bir kaç alternatif daha hazırladım. Bilerek nokta, virgül, adı soyadı kısmı oluşturmadım. Herkes kendi düzeni ile yazar diye. Okulun ilk günü sadece isimlerini yazmayı tercih ediyorum ben. Sonraki geziler için başka etiket kullanıyorum(Adı soyadı, okul adı, telefon numarası vb. gibi). 

Etiketler kredi kartı boyutunda, yüksek çözünürlükle indirebilmeniz için biraz değişiklik yapıp başka bir yere görsellerin orjinal hallerini yükledim. Linke tıkladığınızda açılan sayfada üst tarafta indir simgesini göreceksiniz. İndirip, çıktı alıp, isimlerini yazıp, isterseniz PVC leyebilirsiniz. Yada daha kalın bir kağıda çıktı alıp, isimlerini yazıp direkt olarak öyle de kullanabilirsiniz. Karar sizin. 

Umarım ilk gün için bu etiketler size yardımcı olur. 






Görüşmek üzere... 

13 Eylül 2015 Pazar

Öğrenme Merkezleri

Merhabalar

Bu dönem sınıfım için hazırladığım yada hazırlayacağım bazı görselleri sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Umarım sizler içinde faydalı olur:) 

Aşağıdaki resimler Merkezler için hazırladıklarım. Buradan bilgisayarınıza kopyalayabilirsiniz. Fakat çözünürlükle ilgili bir sıkıntı olursa maille dosya olarakta yollayabilirim. Bana mail adresinizi ulaştırmanız yeterli. 

Hazırladıklamı A4 e göre hazırladım. Renkli çıktı alıp, PVC leyip, ikiye bölüp kullanabilirsiniz. 

Dışındaki sarı çerçeveden bizi yani limon ağacı sınıfını hatırlarsanız çok mutlu oluruz:)

Eğer değiştirip kendi yapmış gibi paylaşan olursa da... Olmasın, üzülürüz, kırılırız:)

Şimdiden güzel bir dönem dilerim:))










28 Haziran 2015 Pazar

Dünya Okulu "Khan Academy"





Okuma listemde baş sıradaydı. Okul zamanı arada açıp okuyordum fakat ara verdiğim için unutup tekrar başa dönüyordum. Neyse ki tatilde hemen elime aldım. Bir süredir internette ve telefonda biraz fazla zaman geçirdiğimden bu aralar kendimi onlardan uzaklaştırmaya çalışıyorum. Böyle bir çaba halindeyken en güzel yollardan biri kitap okumak.

Salman Khan hayran olunmayacak biri değil, gerçek bir başarı hikayesi. "Herkese, her yerde, dünya standartlarında ücretsiz eğitim" amacıyla şimdilerde bir çok öğrenciye ulaşıyor ve bir çok öğretmenin işini kolaylaştırıyor. Üstün başarılarla dolu bir öğrencilik hikayesi, Harvard ve MIT'den dereceleri var. Khan Academy'nin kurucusu ve ilk öğretmeni. 

Bu kitap www.khanacademy.org un kabul edilmesi ve büyümesinin; daha çok da bu büyümenin bize yaşadığımız dünyayla ilgili olarak ne anlattığının hikayesi(Kitabın giriş bölümünden, s. 15). 

Hikaye Salman Khan'nın kuzeninin Matematik seviye belirleme sınavından düşük not alması ile başlıyor. Salman Khan kuzenine bu derste yardım etmek istiyor fakat farklı şehirlerdeler. Nasıl yapabiliriz diye düşünürlerken tablet ve telefon yardımıyla kuzenine matematikte takıldığı konuyu anlatıyor. Bu başlarda biraz sancılı bir süreç olsada zamanla bir şeyleri daha iyi oturtuyor ve kuzeni bu sınavdan geçiyor. Sonrasında kuzeninin kardeşlerine ve onun arkadaşlarına ders anlatmaya başlıyor. Bu gittikçe büyüyen bir yapının ilk adımları oluyor. 

Böyle başlıyor hikaye... Kitabı okursanız hikayenin detaylarını keyifle öğrenebilirsiniz.

Kitap eğitimin tarihi, öğrenme, modeller, engeller, kısıtlamalar, eğitimde zaman kullanımı, eğitimde bireysellik, okulların öğrenci yetişrime yaklaşımları, testler, yaratıcılık... gibi alanlarda detaylı bir anlatımı gerçekleştiriyor ve örneklendirmeler yaparak anlatılanları daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca Salman Khan, Khan Academy'yi nasıl kurduğunu, nasıl geliştirdiğini, geliştirken neler yaptığını da anlatıyor. 

Khan Academy içinde eğitim videoları olan ve istediğimiz zaman istediğimiz yerde izleyebileceğimiz bir sistem ve videoların hepsi ücretsiz. Matematikten tutun da sanata kadar bir çok eğitim videosu var sitede. Öğretmenler ve öğrenciler için koskoca bir alt yapısı var ve videoları izledikten sonra değerlendirme sistemi de mevcut. Ayrıca sitenin Türkçe hali de var www.khanacademy.org.tr ve çalışmaları uzman bir ekip tarafından yapılıyor. Yararlanılması gereken çok faydalı bir kaynak. 

Kitabı okuyunca bozuk eğitim sistemimizin sadece ülkemize ait olmadığını, başka büyük ülkelerde bile verilen eğitimin yaratıcılığı nasıl öldürdüğünü, sınavlara dayalı bir eğitim sistemi gerçekleştirildiğini, çocukların öğrenmekten çok birilerinin önüne geçmek için yarış atı gibi koşturulduğunu ve buna benzer sorunları yaşadıklarını görüyoruz. 

Kitapta okul öncesi ile ilgili kısım yok, eğitimin anaokulundan itibaren eğlenceli bir şekilde verilmesi gerektiğinden bahsetsede özel olarak okul öncesi ile ilgili bir alana değinmiyor. 

Bir öğretmenin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. İçinden alınacak çok dersler var. İlham veriyor ve motive ediyor. Ayrıca velilerede çocuklarının eğitim sisteminde yardımcı olabilecek ipuçları ve bilgiler veriyor. Ben çok sevdim kitabı. Dönüp dönüp okunabilecek ve içinden bir şeyler alınabilecek bir kitap. 

Teşekkür ederim Salman Khan... 

Detaylı Bilgi için... 

20 Haziran 2015 Cumartesi

Her çocuk Özeldir

Gökkuşağının çizdiği rotayı takip edin
Orada kaybolan minik yıldızları bulacaksınız
Dünya bu yıldızların ışığıyla aydınlanıyor
Evren parlıyor. 
(Filmin sonundaki şarkının son sözleri)

Çok uzun zamandır bu filmi izlemek istiyordum. Bir çok kişiden çok güzel yorumlar duymuştum. bugüne kısmetmiş.

Harfleri sayıları algılama problemi yaşayan Ishaan çevresi ve ailesi tarafından tembel geri zekalı muamelesi görür. Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra tanıştığı resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatan bir film. Ishaan derslerinde başarısız, yaptığı işlerin çoğunda tutarsız bir çocuktur, yazı yazmayı ve okumayı 3.sınıfta olmasına rağmen öğrenememiştir, kitabı her açtığında kelimeler sanki dans ediyor gibi gelir ona. Bu başarısızlığın sonucunda içine kapanık ve karamsar bir ruh haline bürünür, mutluluğu ve özgürlüğü insanlardan uzaklaşmakta bulur. Annesinin ilgisine karşın babasının katı tutumu Ishaan'ın zihinsel dünyasında gidiş gelişler yaşamasına sebep olur. Tam her şeyden ümidini kesmişken resim öğretmeni Ishaan'ın hayatını tam anlamıyla değiştirir. (kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Taare_Zameen_Par )

Öğretmen olduğum için çok duygulanarak izledim bu filmi. Tabiki ağladım:) Daha önce hiç film analizi yada bir film ile ilgili bir yorum yapmamıştım. Bu yazıda da yapabileceğimi sanmıyorum. 

Film Vikipedia da yazdığı üzere bir dram. Fakat dramın yanında bir çocuğun hikayesi olması, müzikleri, hayal dünyası beni eğlendirdi. Film yaklaşık 2,5 saat olmasına rağmen filmin hiç bir kısmında sıkılmadım. Fakat Ishaan'ı ne zamanlar keşfedecekler diye beklemedim değil. Böyle filmlerde hep bir keşfediş oluyor ve mutlu son ile bitiyor. 

Keşke bizim ülkemizde de, dünyada da bu anlamda özel öğrenciler için keşfediş olsa, onları çok mutlu edebilsek. 

Film boyunca hep yaptığım gibi kendimi sorguladım. Neyi nasıl yaptığımı, neyi daha iyi yapabilirimi... 

Bence her öğretmenin ve ailelerin izlemesi gereken bir film.  Çocuklarımıza ayırdığımız zamanı ne kadar kaliteli kullandığımızı, onları ne kadar dinlediğimizi, koşturmacalar halinde ne kadar ilgilerine ilgi gösterip, destekleyebildiğimizi ve daha bir çok açıdan...

Film Youtube da türkçe altyazılı olarak var. Linten izleyebilirsiniz. Dönüp bakalım çocuklarımıza, sonrada kendimize:))) Keyifli seyirler. 

https://www.youtube.com/watch?v=SGc0shsrrFM

Film ile ilgili başka bir kaynak için http://www.egitimpedia.com/egitim-2/haftanin-filmi-yerdeki-yildizlar okuyabilirsiniz. 

18 Haziran 2015 Perşembe

1. Fotoğraf Sergimiz

Bu çalışmamızdan çok bahsettim, çok yazdım, çok paylaştım. Son olarak buradan da yazıp arşivlemek istedim.

Nasıl başladı bu proje derseniz, az biraz kendim fotoğraf çekiyorum. Bir gün Ahmet ile sohbet ederken proje şekillendi. Kendisi de fotoğrafçı olan Ahmet ile nasıl yapalım, ışık, renk, ayar çocuklara nasıl anlatırız derken Ahmet, "hiç bir şey anlatma, çocuklar keşfetsin" dedi. Çok haklıydı.

Hemen velilerime böyle bir proje yapacağımızdan bahsettim. Ve evde çalışan fakat kullanmadıkları bir fotoğraf makinası göndermelerini istedim. Sevgili Burcu Hanım bize hemen ertesi gün bir makina gönderdi.

Fotoğraf makinası gelince çocuklarla o gün planında aldığım gibi fotoğrafları, gazatede, dergi de olan fotoğrafları inceledik. Fotoğraf hakkında konuştuk. Ve sınıfımızda artık her gün bir fotoğrafçı olacağından bahsettik.

O günkü fotoğrafçıya sadece fotoğraf makinasını açmayı ve kapamayı gösterdik ve gün boyunca istediği zamanlarda, istediği fotoğrafı çekebileceği bilgisini verdik. Geri kalan her şeyi ona bıraktık. İstedikleri her şeyi çektiler. Biz yani öğretmen hiç bir şekilde karışmadık, göstermedik, anlatmadık. Herşeyi onların keşfetmesini istedik. Gün sonunda çektikleri fotoğrafları bilgisayara aktarıp, neleri çektiklerine baktık. Akşam da facebook grubumuz üzerinden velilerimiz ile paylaştık.

(Çocuklara fotoğrafçı oldukları gün bu rozetlerden taktık) Çocuklar fotoğrafçı olmak için sabırsızlandılar.
22 öğrencimiz 22 gün boyunca onlarca fotoğraf çekti. Burada çocukların fotoğraflarını düzenli bir şekilde arşivlemek çok işime yaradı.  Fotoğraf çekimleri bittikten sonra çocuklara bu fotoğraflarla bir sergi açmayı ve ailelerine bu fotoğrafları göstermeyi steyip istemediklerini sordum. Tabiki sonuç evetti:))

Çocukları tek tek yanıma çağırarak sergi için bütün fotoğrafları kullanamayacağımızı belirttim. "sergide hangi fotoğraflarına yer almasını istersin?" sorusunu sorarak, 3 fotoğraf seçmelerini istedim. Kendi çektiği fotoğrafların hepsini tek tek gösterdim ve hiç bir müdahalede bulunmadan 3 tanesini seçmelerini sağladm. 

Seçilen fotoğrafları en ekonomik nasıl bastırabilirim, kaça kaç bastırabilirim, ne kadara mal olur diye düşünmeden edemedim. Burada müdürürüz Barış ÜNLÜ desteğini bizden esirgemedi ve bize fotoğraflar için bir bütçe ayarladı:)) Eminönünde kendi çektiğim fotoğrafları da bastırdığım Kristal Fotoya gittim. Bana hem emek olarak hem maddi olarak çok destek verdiler. 20X30 olarak tüm fotoğrafları bastırdım. Yani 22 öğrenciden 66 foto.

Nasıl sergleyecektik, Fotoğrafları büyük bastırdığım için bütçem tükenmişti. neyseki bana her zaman ışık olan Ahmet fotoblok ve siyah karton desteği sağladı. 

Fotoblokları tek tek ölçerek kestim. Üstüne yine siyah kartnları kestim ve yapıştırdım. Burada 2 cümle olarak yazsamda 2 gün sadece bunlarla uğraştım(Okuldan kalan zamanlarımda)  Sonra fotoğraflar ve etiketler yapıştırıldı.  En son sevgili Pamuk, Dostum Elifle her çocuğun 3 fotoğrafını alarak arkalarına sıcak silikon ile kınnap ipi yapıştırıp birleştirdik. 

Davetiyemiz

(fotoblokların geri dönüşümü siyah karton kaplanarak sağlandı)


















Günün başında ben biraz heyecanlıydım. Çocuklar ailelerine kendi çektikleri fotoğrafları nasıl çektiklerini, neden çektiklerini, anlattı. Günün sonunda çocuklarımızda velilerimizde, bende çok mutluyduk.

Destekleri için Projemize ışık olan Ahmet Kater'e, Müdürüm Barış Ünlü'ye, Öğrencilerime, velilerime (Özellikle Burcu, Seza ve Şerife Hanım'a) çok çok teşekkür ederim.

Sergimiz ile ilgili de bir kısa video hazırladım. https://www.youtube.com/edit?video_id=JPkcoM-vztA izleyebilirsiniz.


7 Haziran 2015 Pazar

öğretmenlik her zaman toz pembe değil

#öğretmenlikherzamantozpembedeğil Aslında öğretmenlik bir pazar günü tozlu bir depoda açacağın sergi için hazırlık yapmaktır, sergiye ailelerin yoğun işlerinden dolayı gelememesi ve çocukların buna üzüleceği için kaygılanmaktır, belki biraz "ben ne yapıyorum ya, pazar pazar" diye söylenmektir, acaba nasıl olacak diye meraklanmaktır, eldeki verileri bir devlet okulunda çalıştığın için en ekonomik şekilde kullanmaktır, geri dönüşüm sağlamaktır. Ama en önemlisi çocukları için heyecan duymaktır:) ( @blogcuanne izninizle kitap adınızı biraz değiştirerek kullandım:))

24 Mayıs 2015 Pazar

Troia Kitaplarımız

Gelen kargolar hep çok heyecanlandırmıştır beni, mutlu etmiştir. Cuma günü gelen kargomda da aynı bunu hissettim:) Bu heyecan ve mutluluğumu Ebru Aktan Acar Hocama borçluyum. Bizi, yani Limon Ağacı Sınıfını instagramdan tanımış, yaptıklarımızı beğenmiş:)) (Bizde çok mutlu olduk:)) Ve çalışmalarımıza, etkinliklerimize ışık olsun diye, Limon Ağacı SInıfına yeni yazdıkları kitapları hediye etmek istemiş, 
Cuma günü geldi kitaplarımız, çocuklarla heyecan içinde açtık, inceledik:) Bu hafta okumalarımızı yapacağız:)

Troia Destanı'nı anlatmak için yola çıkılmış bu seride, Çocuklar için resimli Troia öyküleri. 5 kitaptan oluşan bir set.

Bizim Evliya Çelebi Misali projemizi de bu çalışmaya benzettim:))

Siz de sınıfınızda bu kitapları okumak isteseniz, almak isterseniz Eğiten kitap'tan çıkmış kitaplar. Eğiten kitap web sitesinden temin edebilirsiniz. ( http://egitenkitap.com/productdetails.asp?id=855

Ebru Hocam bir kez daha Limon Ağacı Sınıfı ailesi adına çok teşekkür ederiz:)) 


17 Mayıs 2015 Pazar

2. kitap fuarımızın ardından..

Bu hafta çok çok çok güzeldi.

Okulumuza birbirinden değerli yazarlar konuk oldu bu hafta...

Say say bitmez...

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yürüttüğü "Yazarlar Okullarda" projesini bizde okulumuzda severek uyguluyoruz ve olabildiğince yazarlarımızı çocuklarımızla buluşturmaya çalışıyoruz.

Hazırlıklarımız aylar öncesinden başladı. Geçen yıl ilkini yapmıştık. bu sene daha hazırlıklı olabilmek adına biraz daha erken başladık hazırlıklara. Yazarlar ayarlandı, yayınevleri ile görüşüldü (bunların hepsiyle Sevgili Erdem, "Kırmızı Elma" ilgilendi ve ayarladı)  afiş, tanıtım derken İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden onay yazısı alındı, toplantılar, çaylar, dostluklar:)) (Projenin organizasyonunu başından beri canım arkadaşım Songül ve Erdem gerçekleştirdiler, bizde biraz katkı sağlamaya ve yanlarında olmaya çalıştık:)

5 gün 6 yazar, çocuklarımız ile etkinlikler gerçekleştirerek, kitaplarını imzaladılar.

Afiş çok güzel olmuş di mi? Ben yaptım:)))

Pazartesi Fatih Ermiş bizimleydi. Kitabından çok eğlenceli sihirbazlık gösterileri ile bir etkinlik gerçekleştirdi. Çocuklar bayıldılar, şaşırarak, ağızları açık izlediler etkinliği, hatta biz bile yok artık dedik:)


 

İkinci Gün Görkem Arsoy fuarımızdaydı. Geçen yıldan tanıdığımız güler yüzlü sevgi dolu yazar. "Rengarenk Tavşanlar İstiyorum" kitabını, yanında getirdiği renk renk tavşanlarla okudu. 



Üçüncü gün İlkay Marangoz Kırmızı Valizini alıp gelmişti. Neşeli, sıcakkanlı haliyle "Gezgin Bulut ve Küçük Kırmızı Valiz" kitabını çocuklara okudu. 


Perşembe günü sevgili Esra Okutan ve Gökçe Hanım "Tohumun Rüyası" kitabı ile okulumuza geldiler. Sevgili Gökçe Hanım Dramatizasyon ile çocuklara tohumun rüyasını anlattı, birlikte ektiler, birlikte rüzgar oldular, birlikte yağmur oldular, birlikte tohum büyüttüler:) 

Aynı gün akşamüstü çoook sevgili yazarmız Sara Şahinkanat "Anne babalar çocuklarına nasıl kitap okumalı" söyleşisiyle velilerimizle birlikteydi. Karşılıklı, keyifli, bol muhabbetli, soru cevaplı bir söyleşiydi. Sonunda yeni kitabı "üç kedi bir canavar" ı velilerimize de tanıttı:)

 

Ve son gün, İzmir'den bizim için gelen Arslan Sayman fuarımıza katıldı. Bizim sınıfımız için Arslan Sayman'ın bir kitabının özel bir yeri var.  Her yıl dönem başında çocuklarımın sınıf bilincini daha iyi anlayabilmesi için okuduğumuz "Limon Ağacının Şarkısı":))) 
Arslan Sayman "Pirayenin Bir Günü" etkinliği ile çocuklarımızlaydı. 



Tüm yazarlarımız, çocuklara yansıttıkları tüm pozitif enerjileriyle kitaplarını imzaladılar. Çocuklarla tek tek ilgilendiler ve sohbet ettiler. Sabahtan Akşama kadar yorulmadan etkinliklerini gerçekleştirdiler. 

Fuarımıza başka okullardan davet ettiğimiz anasınıfları ve anaokulları da katıldı. Onları da severek okulumuzda misafir ettik. 

Bizde öğretmenler olarak yazarlarımızı rahat bırakmadık. elimizde olan tüm kitaplarını tek tek imzalattık. Bol bol sohbet ettik, fikir paylaştık. 


Ellerinize sağlık Songül ve Erdem... Seneye tekrar projemizde yazarlarımız, misafir okullarımız ve renk renk kitaplarımızla görüşmek üzere:))








14 Mayıs 2015 Perşembe

Sabancı Müzesi "Reunion Sergisi"

Bir Sabancı Müzesi gezimizin ardından... 

Her yıl ortalama iki kez gittiğimiz Sabancı Müzesine, bu sene ilk önce Miro da ve bugünde Reunion Sergisi için gittik. Miro'da müze haklı olarak çok kalabalıktı, hatta yedeklerden anca apar topar ne pahasına olursa olsun gelmiştik. İyiki de gelmiştik:)) Kaç kez geliyor ki Miro Türkiye'ye, süper bi sergi ve atolye çalışmasıydı. 

Bugünde Reunion Sergisi etkinliğine katıldık. İlk önce kısa bir sanat tarihi ile sanat akımlarını tanıdık. Sonra müzedeki Reunion sergisi eserlerini inceledik. Ve ardından atolye çalışması ile gezimizi sonlandırdık. Yine çok güzel bir gezi ve atolye çalışmasıydı. Atolye çalışmasında baskı tekniğini uyguladık.

Yaşımızın 4,5 tan 5 olması nedeni ile akımları dinlemek çocuklara biraz ağır gelmiş olabilir ama şimdiden bunları duymaları, farklı sanat akımlarına aşina olmaları bile bizim için farkındalık geliştirmek anlamına geliyor. İyi ki varsın @sakipsabancimuzesi 

Müze ziyaretleri bir telefon kadar yakın:))   Çocuklarınız için tüm ailelere ve sınıflara önerilir:) Hafta içi ve hafta sonu atolyeleri için web sitesinden bilgi alabilirsiniz. 

http://www.sakipsabancimuzesi.org/tr/sayfa/cocuk-atolyeleri 


Sanat akımlarını tanıdık
Sergiyi geziyoruz

Baskı Tekniği
Müzede her çocuk çok önemli


Sanabcı Müzesi Klasik Merdiven pozumuz

bir olduk, yelkenli olduk


20 Nisan 2015 Pazartesi

Çocuk Hakları

23 Nisan yaklaşıyor. Bu bayram onların bayramı. O zaman çocuklar o sıkıcı rontlardan, kameralara çekilmek için oluşturulan etkinliklerden uzak, istedikleri gibi kutlamalı bayramlarını... 

Bugün çocuk haklarından bahsettik, nelere hakları varmış, öğrenelim dedik. Tüm çocukların yemek yemeğe, temiz su içmeye, oyun oynamaya vb. hakkı var dedik. Kitabımızı okuduk (Çocuk Olmaya Hakkım var bizim grubumuz için biraz uzun-4 yaş- bu yüzden kısaltarak, hatta bazı sayfalarını atlamak zorunda kaldım:(( )Sonrasında dünya çocuklarının nasıl, ne şartlarda yaşadığını, hangi haklara nasıl kavuştuklarını kitaptan inceledik (Kitabın görselleri çok güzel, çocukların çok ilgisini çekti, farklı çocukları ve yaşayışlarını detaylı incelediler). 


Çocuklarda diğer kültürler için farkındalık yaratma, eşitlik, kardeşlik duygularının kazanılmasını çok önemsiyorum. Bunun için uzun uzun sohbet ettik. 


Sonrasında boş çocuk figürleri verilerek çocuklardan kendi çocuklarını çizip, boyamalarını istedik. Yaptıkları çocuk figürlerini camlarımıza asarak sınıfımızı süslemeye başladık:))) Süslemelerin devamı yarın ve gelecek günlerde:)


Çocuk Olmaya Hakkım Var Yapı Kredi Yayınları Alain Serres 

Benim Hayatım Kaknüs Yayınevi