28 Haziran 2015 Pazar

Dünya Okulu "Khan Academy"





Okuma listemde baş sıradaydı. Okul zamanı arada açıp okuyordum fakat ara verdiğim için unutup tekrar başa dönüyordum. Neyse ki tatilde hemen elime aldım. Bir süredir internette ve telefonda biraz fazla zaman geçirdiğimden bu aralar kendimi onlardan uzaklaştırmaya çalışıyorum. Böyle bir çaba halindeyken en güzel yollardan biri kitap okumak.

Salman Khan hayran olunmayacak biri değil, gerçek bir başarı hikayesi. "Herkese, her yerde, dünya standartlarında ücretsiz eğitim" amacıyla şimdilerde bir çok öğrenciye ulaşıyor ve bir çok öğretmenin işini kolaylaştırıyor. Üstün başarılarla dolu bir öğrencilik hikayesi, Harvard ve MIT'den dereceleri var. Khan Academy'nin kurucusu ve ilk öğretmeni. 

Bu kitap www.khanacademy.org un kabul edilmesi ve büyümesinin; daha çok da bu büyümenin bize yaşadığımız dünyayla ilgili olarak ne anlattığının hikayesi(Kitabın giriş bölümünden, s. 15). 

Hikaye Salman Khan'nın kuzeninin Matematik seviye belirleme sınavından düşük not alması ile başlıyor. Salman Khan kuzenine bu derste yardım etmek istiyor fakat farklı şehirlerdeler. Nasıl yapabiliriz diye düşünürlerken tablet ve telefon yardımıyla kuzenine matematikte takıldığı konuyu anlatıyor. Bu başlarda biraz sancılı bir süreç olsada zamanla bir şeyleri daha iyi oturtuyor ve kuzeni bu sınavdan geçiyor. Sonrasında kuzeninin kardeşlerine ve onun arkadaşlarına ders anlatmaya başlıyor. Bu gittikçe büyüyen bir yapının ilk adımları oluyor. 

Böyle başlıyor hikaye... Kitabı okursanız hikayenin detaylarını keyifle öğrenebilirsiniz.

Kitap eğitimin tarihi, öğrenme, modeller, engeller, kısıtlamalar, eğitimde zaman kullanımı, eğitimde bireysellik, okulların öğrenci yetişrime yaklaşımları, testler, yaratıcılık... gibi alanlarda detaylı bir anlatımı gerçekleştiriyor ve örneklendirmeler yaparak anlatılanları daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca Salman Khan, Khan Academy'yi nasıl kurduğunu, nasıl geliştirdiğini, geliştirken neler yaptığını da anlatıyor. 

Khan Academy içinde eğitim videoları olan ve istediğimiz zaman istediğimiz yerde izleyebileceğimiz bir sistem ve videoların hepsi ücretsiz. Matematikten tutun da sanata kadar bir çok eğitim videosu var sitede. Öğretmenler ve öğrenciler için koskoca bir alt yapısı var ve videoları izledikten sonra değerlendirme sistemi de mevcut. Ayrıca sitenin Türkçe hali de var www.khanacademy.org.tr ve çalışmaları uzman bir ekip tarafından yapılıyor. Yararlanılması gereken çok faydalı bir kaynak. 

Kitabı okuyunca bozuk eğitim sistemimizin sadece ülkemize ait olmadığını, başka büyük ülkelerde bile verilen eğitimin yaratıcılığı nasıl öldürdüğünü, sınavlara dayalı bir eğitim sistemi gerçekleştirildiğini, çocukların öğrenmekten çok birilerinin önüne geçmek için yarış atı gibi koşturulduğunu ve buna benzer sorunları yaşadıklarını görüyoruz. 

Kitapta okul öncesi ile ilgili kısım yok, eğitimin anaokulundan itibaren eğlenceli bir şekilde verilmesi gerektiğinden bahsetsede özel olarak okul öncesi ile ilgili bir alana değinmiyor. 

Bir öğretmenin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. İçinden alınacak çok dersler var. İlham veriyor ve motive ediyor. Ayrıca velilerede çocuklarının eğitim sisteminde yardımcı olabilecek ipuçları ve bilgiler veriyor. Ben çok sevdim kitabı. Dönüp dönüp okunabilecek ve içinden bir şeyler alınabilecek bir kitap. 

Teşekkür ederim Salman Khan... 

Detaylı Bilgi için... 

20 Haziran 2015 Cumartesi

Her çocuk Özeldir

Gökkuşağının çizdiği rotayı takip edin
Orada kaybolan minik yıldızları bulacaksınız
Dünya bu yıldızların ışığıyla aydınlanıyor
Evren parlıyor. 
(Filmin sonundaki şarkının son sözleri)

Çok uzun zamandır bu filmi izlemek istiyordum. Bir çok kişiden çok güzel yorumlar duymuştum. bugüne kısmetmiş.

Harfleri sayıları algılama problemi yaşayan Ishaan çevresi ve ailesi tarafından tembel geri zekalı muamelesi görür. Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra tanıştığı resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatan bir film. Ishaan derslerinde başarısız, yaptığı işlerin çoğunda tutarsız bir çocuktur, yazı yazmayı ve okumayı 3.sınıfta olmasına rağmen öğrenememiştir, kitabı her açtığında kelimeler sanki dans ediyor gibi gelir ona. Bu başarısızlığın sonucunda içine kapanık ve karamsar bir ruh haline bürünür, mutluluğu ve özgürlüğü insanlardan uzaklaşmakta bulur. Annesinin ilgisine karşın babasının katı tutumu Ishaan'ın zihinsel dünyasında gidiş gelişler yaşamasına sebep olur. Tam her şeyden ümidini kesmişken resim öğretmeni Ishaan'ın hayatını tam anlamıyla değiştirir. (kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Taare_Zameen_Par )

Öğretmen olduğum için çok duygulanarak izledim bu filmi. Tabiki ağladım:) Daha önce hiç film analizi yada bir film ile ilgili bir yorum yapmamıştım. Bu yazıda da yapabileceğimi sanmıyorum. 

Film Vikipedia da yazdığı üzere bir dram. Fakat dramın yanında bir çocuğun hikayesi olması, müzikleri, hayal dünyası beni eğlendirdi. Film yaklaşık 2,5 saat olmasına rağmen filmin hiç bir kısmında sıkılmadım. Fakat Ishaan'ı ne zamanlar keşfedecekler diye beklemedim değil. Böyle filmlerde hep bir keşfediş oluyor ve mutlu son ile bitiyor. 

Keşke bizim ülkemizde de, dünyada da bu anlamda özel öğrenciler için keşfediş olsa, onları çok mutlu edebilsek. 

Film boyunca hep yaptığım gibi kendimi sorguladım. Neyi nasıl yaptığımı, neyi daha iyi yapabilirimi... 

Bence her öğretmenin ve ailelerin izlemesi gereken bir film.  Çocuklarımıza ayırdığımız zamanı ne kadar kaliteli kullandığımızı, onları ne kadar dinlediğimizi, koşturmacalar halinde ne kadar ilgilerine ilgi gösterip, destekleyebildiğimizi ve daha bir çok açıdan...

Film Youtube da türkçe altyazılı olarak var. Linten izleyebilirsiniz. Dönüp bakalım çocuklarımıza, sonrada kendimize:))) Keyifli seyirler. 

https://www.youtube.com/watch?v=SGc0shsrrFM

Film ile ilgili başka bir kaynak için http://www.egitimpedia.com/egitim-2/haftanin-filmi-yerdeki-yildizlar okuyabilirsiniz. 

18 Haziran 2015 Perşembe

1. Fotoğraf Sergimiz

Bu çalışmamızdan çok bahsettim, çok yazdım, çok paylaştım. Son olarak buradan da yazıp arşivlemek istedim.

Nasıl başladı bu proje derseniz, az biraz kendim fotoğraf çekiyorum. Bir gün Ahmet ile sohbet ederken proje şekillendi. Kendisi de fotoğrafçı olan Ahmet ile nasıl yapalım, ışık, renk, ayar çocuklara nasıl anlatırız derken Ahmet, "hiç bir şey anlatma, çocuklar keşfetsin" dedi. Çok haklıydı.

Hemen velilerime böyle bir proje yapacağımızdan bahsettim. Ve evde çalışan fakat kullanmadıkları bir fotoğraf makinası göndermelerini istedim. Sevgili Burcu Hanım bize hemen ertesi gün bir makina gönderdi.

Fotoğraf makinası gelince çocuklarla o gün planında aldığım gibi fotoğrafları, gazatede, dergi de olan fotoğrafları inceledik. Fotoğraf hakkında konuştuk. Ve sınıfımızda artık her gün bir fotoğrafçı olacağından bahsettik.

O günkü fotoğrafçıya sadece fotoğraf makinasını açmayı ve kapamayı gösterdik ve gün boyunca istediği zamanlarda, istediği fotoğrafı çekebileceği bilgisini verdik. Geri kalan her şeyi ona bıraktık. İstedikleri her şeyi çektiler. Biz yani öğretmen hiç bir şekilde karışmadık, göstermedik, anlatmadık. Herşeyi onların keşfetmesini istedik. Gün sonunda çektikleri fotoğrafları bilgisayara aktarıp, neleri çektiklerine baktık. Akşam da facebook grubumuz üzerinden velilerimiz ile paylaştık.

(Çocuklara fotoğrafçı oldukları gün bu rozetlerden taktık) Çocuklar fotoğrafçı olmak için sabırsızlandılar.
22 öğrencimiz 22 gün boyunca onlarca fotoğraf çekti. Burada çocukların fotoğraflarını düzenli bir şekilde arşivlemek çok işime yaradı.  Fotoğraf çekimleri bittikten sonra çocuklara bu fotoğraflarla bir sergi açmayı ve ailelerine bu fotoğrafları göstermeyi steyip istemediklerini sordum. Tabiki sonuç evetti:))

Çocukları tek tek yanıma çağırarak sergi için bütün fotoğrafları kullanamayacağımızı belirttim. "sergide hangi fotoğraflarına yer almasını istersin?" sorusunu sorarak, 3 fotoğraf seçmelerini istedim. Kendi çektiği fotoğrafların hepsini tek tek gösterdim ve hiç bir müdahalede bulunmadan 3 tanesini seçmelerini sağladm. 

Seçilen fotoğrafları en ekonomik nasıl bastırabilirim, kaça kaç bastırabilirim, ne kadara mal olur diye düşünmeden edemedim. Burada müdürürüz Barış ÜNLÜ desteğini bizden esirgemedi ve bize fotoğraflar için bir bütçe ayarladı:)) Eminönünde kendi çektiğim fotoğrafları da bastırdığım Kristal Fotoya gittim. Bana hem emek olarak hem maddi olarak çok destek verdiler. 20X30 olarak tüm fotoğrafları bastırdım. Yani 22 öğrenciden 66 foto.

Nasıl sergleyecektik, Fotoğrafları büyük bastırdığım için bütçem tükenmişti. neyseki bana her zaman ışık olan Ahmet fotoblok ve siyah karton desteği sağladı. 

Fotoblokları tek tek ölçerek kestim. Üstüne yine siyah kartnları kestim ve yapıştırdım. Burada 2 cümle olarak yazsamda 2 gün sadece bunlarla uğraştım(Okuldan kalan zamanlarımda)  Sonra fotoğraflar ve etiketler yapıştırıldı.  En son sevgili Pamuk, Dostum Elifle her çocuğun 3 fotoğrafını alarak arkalarına sıcak silikon ile kınnap ipi yapıştırıp birleştirdik. 

Davetiyemiz

(fotoblokların geri dönüşümü siyah karton kaplanarak sağlandı)


















Günün başında ben biraz heyecanlıydım. Çocuklar ailelerine kendi çektikleri fotoğrafları nasıl çektiklerini, neden çektiklerini, anlattı. Günün sonunda çocuklarımızda velilerimizde, bende çok mutluyduk.

Destekleri için Projemize ışık olan Ahmet Kater'e, Müdürüm Barış Ünlü'ye, Öğrencilerime, velilerime (Özellikle Burcu, Seza ve Şerife Hanım'a) çok çok teşekkür ederim.

Sergimiz ile ilgili de bir kısa video hazırladım. https://www.youtube.com/edit?video_id=JPkcoM-vztA izleyebilirsiniz.


7 Haziran 2015 Pazar

öğretmenlik her zaman toz pembe değil

#öğretmenlikherzamantozpembedeğil Aslında öğretmenlik bir pazar günü tozlu bir depoda açacağın sergi için hazırlık yapmaktır, sergiye ailelerin yoğun işlerinden dolayı gelememesi ve çocukların buna üzüleceği için kaygılanmaktır, belki biraz "ben ne yapıyorum ya, pazar pazar" diye söylenmektir, acaba nasıl olacak diye meraklanmaktır, eldeki verileri bir devlet okulunda çalıştığın için en ekonomik şekilde kullanmaktır, geri dönüşüm sağlamaktır. Ama en önemlisi çocukları için heyecan duymaktır:) ( @blogcuanne izninizle kitap adınızı biraz değiştirerek kullandım:))